blog is gorusmesi oncesi ve sonrasi scaled

“Zorlukları karşılamanın iki yolu vardır; ya zorlukları değiştirirsiniz ya da zorlukları çözmek için kendinizi…” — Phyllis Bottome

Bu yazımızda esasında yüksek öğretiminiz sürecinde nelere dikkat etmeniz gerektiğinden daha çok, görüşme esnasında veya öncesinde nelere dikkat etmeniz gerektiğine odaklanmak istedik. Zira diğeri için yazılabilecek çok uzun yazılar olduğunun farkındayız. Ya da bu tespitlerimizin üzerine fazlaca sayıda ilaveler de gelebileceğini biliyoruz.

Durduğumuz yerden herkesi hatalı görmemiz mümkün hatta çoğunlukla haklı da olabilirsiniz. Peki ya bu durumu lehimize çevirmenin yolu yok mudur? Öncelikle söylemeliyiz ki, iş görüşmeleri one-shot aktiviteler değiller. Farkında olmadan sizden bağımsız devam eden proseslerdir. Olumlu ya da olumsuz geçen her deneyim; şirketlerin ve bireylerin hafızalarında yer ediyor. İşte bu durumu lehimize çevirmek için neler yapabilirizi beraberce düşünelim istedik.

Image for post

Photo by Louis Hansel on Unsplash

İletişim kurun, karşı tarafın gözlerine bakın.

İşe girmek isteğinizden ötürü heyecanınızı anlıyoruz, ancak karşı tarafın da sizi işe alabilmek bilgi topladığını aklınızdan çıkarmayın. Göz teması kurun, onaylamadığınız veya aklınıza yatmayan konular için fikrinizi dile getirin. Pozisyon her ne olursa olsun, muhakkak gerçek kimliğinizi görüşmede yansıtmaya gayret edin. Bu, masanın her iki tarafı için de uzun dönemli fayda açısından oldukça önemli.

Şirket ve iş hakkında bilgi toplayın, en azından websitesini inceleyin

Bunu sadece karşı tarafa kendinizi beğendirmek için değil, aksine kendiniz için de yapmalısınız. Gerçekten bu işi, bu şirketi ve pozisyonu isteyip istemediğinize karar vermelisiniz. O şirkette varsa tanıdıklarınız (aynı okul mezunları, eskiden orada çalışanlar vs.) sorup soruşturmakta sakınca yok. Problem olan, hiç bir şeyden habersiz görüşmeye gelmek olacaktır. Bu şirketin gerçekten ne iş yaptığını öğrenmelisiniz.

Aranılan nitelikler ile sizinkilerin neler olduğuna karar verin?

Ya tutarsa ile risk almayın isteriz. Bunun çok uzun soluklu bir yolculuk olduğunu unutmayın. En nihayetinde sıklıkla “meslek” değiştirmeyecekseniz, bulunduğunuz iş sahalarında çalışacaksınızdır. Bu yüzden tutarsız/uygunsuz pozisyon için zaman kaybetmeyin ya da olumsuz bir şekilde akılda kalıcı olmaya çalışmayın.

Gülümseyin.

Herkes yakın çevresinde, enerjisini daha da yukarı taşıyabilen kişilerin olmasını tercih eder. Evet heyecanlı olabilirsiniz, ancak gülümsememeniz için hiç bir sebep yok. Bunun için lütfen çaba gösterin.

CV’inizi okumayın, bir hikayeniz varsa bunu paylaşın.

Eski usul iş görüşmeleri artık sona erdi. Tabii ki güncel CV’nizi yanınızda getirebilirsiniz, ancak orada yazılı olandan fazlasını (sosyal medya, aynı şirkette çalışanlarla yapılan referans aramaları vs.) şirketler de sizler için yapıyor. Bu sebeple, CV’nizde yazandan öte varsa hikayenizden; başarı ya da başarısızlıklarınızdan bahsederseniz, bir adım önde olacaksınızdır. Akılda kalıcı olmak önemli, neyi denediğiniz, hangi riski aldığınız, neden uzun yıllardır aynı şirkette kaldığınız gibi sorulara hazırlıklı olun…

Image for post

Photo by Samuel Zeller on Unsplash

Özgüven ile ukalalık çizgisini dengelemeyi ihmal etmeyin.

Maalesef bu konuda artan sayıda başarısız görüşmelere tanıklık ediyoruz. Çok iyi okullarda eğitim görmüş ve iyi derecelerde mezuniyet sonuçlarına sahip olabilirsiniz. Hatta uzun süre yurtdışında yaşamış da olabilirsiniz. Ancak, biriktirdiklerinizin muhasebesini, görüşmeyi yapan kişiye yüklememelisiniz. Onun da benzer bir görev ile karara varmak için bilgi toplamaya çalışmakta olduğunu unutmayın. Söz gelimi, maaş talebinizi dile getirirken çekimser de olmayın, şirketi satın alacakmış intibasında da yer almayın isteriz. Zira bu hakkınız olanı dile getirdiğiniz için kötü gözle bakacak firma belki de sizin için doğru yer olmayabilir!

Önemsediğiniz bir firma ya da pozisyon ise muhakkak geri bildirimde bulunun.

İşe kabul edilmemiş olabilirsiniz, ancak önünüzde çok uzun yıllar var. Olumlu ya da olumsuz kararın sadece size bağlı olduğu hatasına düşmeyin. Sizi kabul etmediğini düşündüğünüz o kişinin, farklı bir firmada da sizin destekçiniz olabileceğini hesaba katın ve bu sebeple hatırda kalabilmek için iz bırakmaya gayret edin. Nedeni sorabilirsiniz, ya da şirket hakkında görüşmelerden sonra edindiğiniz görüşlerinizi mail ile paylaşmanız gayet yerinde bir davranış olacaktır.

Pozisyona uygun kıyafet tercihlerinde bulunmalısınız.

Bunun farklı iş ve pozisyonlar için belirli ön kabulleri olduğu aşikar. Ancak eğer tasarımcı, sosyal medya uzmanı ya da aşçı değilseniz sınırlarda dolaşmanın faydası olacağını düşünmüyoruz. Bunu, sizi kıyafetinizle yargılayacağımızdan değil ancak işin getirdiklerini de gerçekten anlayıp/anlamadığınız konusunda da emin olmak için istiyoruz. Mümkünse kendinizi de karşı tarafı da sıkıntıya sokmayacak, rahat ve şirket kültürüne uyumlu bir kıyafet tercihi yerinde olacaktır. Yoksa görüşmeyi gerçekleştiren kişinin de sosyal hayatında Black/Death Metal hayranı olup/olmadığını söylemiyoruz.

Şimdilik kısa tutalım istedik, umarım güzel bir iş görüşmesi deneyimi fırsatınız olur.

Bol şans…